CDKL5' mutasyonu olan birçok çocuk barsak motilite problemlerinden muzdariptir.Küçük çocuklarda her zaman anlaşılamayabilir. Çoğu çocuk konuşamadığından nasıl hissettiklerini ifade edemezler ve ebeveynler çocuğun tüm bulguları ile yeni bir yaşam tarzına alışmaya çalıştığı için, belirtileri her zaman ilk zamanlarda fark edilemeyebilir. Hastalık ve semptomlar daha belirgin hale geldikçe, ağlamayı tetikleyen unsurlar daha anlaşılabilir hale gelmektedir. Ağrı ve kabızlık bunlardandır.
Son birkaç yılda doktorlar, gastrointestinal sistemdeki motilitenin ne kadar önemli olduğunun daha fazla farkına vardılar. Yıllardır teşhis edilmesi imkansız, tedavisi zor ve bilim tarafından yanlış anlaşılan semptomlar ve problemlerle karşımıza gelen bağırsak motilitesi bozuklukları bu konuda çalışan uzmanlar tarafından ele alınmaya başlandı.
Motilite nedir?
Çok basit bir ifadeyle motilite, gıdanın vücuda giriş noktasından, genellikle ağızdan, vücuttan çıkış noktasına kadar, genellikle anüse kadar giden (dışkı şeklinde) hareketidir. Yiyecekler, sindirim sistemi boyunca karmaşık ve çok uzun bir yoldan geçmektedir. Bir yetişkinde yiyecekler 30 fit(900 cm) kadar bir yol katetmektedir. Anatomik, nörolojik veya diğer problemler nedeniyle bu sindirim sisteminin bir santiminde bile işlev bozukluğu meydana gelirse, çocuk ciddi, ağrılı, yıkıcı ve hatta yaşamı tehdit eden semptomlar yaşayabilir.
Normal sindirim sisteminde, gıda, peristalsis veya bağırsakların düzenli kasılmaları tarafından ileri itilerek tüm sistem boyunca hareket eder. Peristalsis “küçük beyni” olan bilinen “enterik sinir sistemi” tarafından kontrol edilir. Bu peristaltik kasılmalar, sindirim sisteminin uzunluğu boyunca değişir. Midede güçlü ve düzenli olmalılar, bağırsakta ise daha düzensizdirler. Cajal'ın İnterstisyel Hücreleri; sinir ve kas hücreleri arasında bir çapraz/geçiş noktası olan nöral hücreler, bağırsaktaki ritmi düzenleyen kalp pilleri gibidir ve tüm sindirim sistemi boyunca yiyecekleri yönlendirmek için bağırsaktaki motor nöronları etkileyerek peristalsis hızını ve gücünü düzenler.
Sindirim sistemi, tümü birbirinden sfinkter denilen halka şeklinde, kasıldığında o bölgede daralmaya neden olan kaslarla ayrılmış dört ana alandan oluşur:
Motilite sorunları bu dört bölümden herhangi birini etkileyebilir ve bazı çocuklarda birden fazla alanı etkileyebilir.
Normalde bir çocuk yemeği yuttuğunda, yemek borusu, yemeği mideye doğru itmek için ritmik olarak kasılır. Alt Özofagus Sfinkteri (AÖS) yuttuktan sonra yemeğin mideye girmesine izin vermek için açılır ve ardından geri akışı önlemek için hızla geri kapanır. Hareketlilik problemleri yutmayı, özofagus kasılmalarını veya AÖS'in işlevini etkileyebilir.
Bir çocuğun özofagus motilitesi sorunu olup olmadığını belirlemek için doktorlar bir çocuğun ne kadar etkili yuttuğunu ve yiyecek veya formülanın ağızdan mideye nasıl ilerlediğini izlemek için floroskopi kullanarak yutma hareketi sırasında röntgen çeken bir test olan yutma testi isteyebilir. Daha karmaşık bir test olan Yemek borusu Manometrisi, burun deliğinden yemek borusuna geçirilen bir tüp kullanarak yemek borusu içindeki kasılmaları ölçebilir.
Disfaji ya da etkisiz yutma, nörolojik bozuklukları, anatomik anormallikleri ve çeşitli diğer durumları olan çocuklarda nispeten yaygın olan bir motilite/hareket sorunudur. Bazı çocukların kas koordinasyonu veya tam yutmak için yeterince gücü yoktur, bu da yiyeceklerin yemek borusuna yapışmasına veya akciğerlere kaçmasına neden olur. Konuşma terapisi veya VitalStim terapisi; yutma için gerekli kasları geliştirmeyi ve koordine etmeyi sağlayarak bu tür motilite/hareket problemlerine yardım edebilir. Diğer çocuklarda ise kusmaya, yemek borusunda yiyecek sıkışması hissine ve ağrıya neden olabilen yemek borusu spazmları veya düzensiz kasılmalar vardır. Tedavisi daha zor olsa da, özofagus spazmlarına antispazmodik ilaçlar veya bağırsaktaki sinirleri gevşeten ilaçlar yardımcı olabilir.
Akalazya, yemek borusunda kasılmaların olmaması ve AÖS'nin gevşeyip mideye yiyecek geçememesi ile karakterize başka bir özofagus motilite problemidir. Semptomlar kusma, reflü, özofagusa yemek yapışma, ağrı ve kilo kaybını içerir. Akalazyanın tedavisi çok zordur ve genellikle ya AÖS'i açmak için ameliyat ya da onu rahatlatmak için botoks enjeksiyonları gerektirir. Bazen beta blokerler gibi ilaçlar da yardımcı olabilir.
Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH), özellikle AÖS'in sık sık gevşemesinden veya zayıf bir AÖS'den kaynaklandığında, bir motilite bozukluğu olarak kabul edilir. Mide içeriği yemek borusuna geri akar ve yanmaya, pasif kusmaya, solunum problemlerine ve ağrıya neden olabilir. GÖRH tipik olarak mide içeriğinin asit seviyelerini azaltan ilaçlar ve yatağın başını kaldırmak, asitli yiyeceklerden kaçınmak veya daha küçük öğünler yemek gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile tedavi edilir. Ağır vakalarda, LES'i sıkılaştırmak için ameliyat yapılabilir. Fundoplikasyon adı verilen bu ameliyat sadece hayatı tehdit eden reflüsü olan çocuklar içindir.
Normal bir mide bağırsak yolunda, mide kasılır ve gıdayı pilorik kapaktan ve ince bağırsağa geçebilecek şekilde sıvı hale getirmek için asit kullanır. Midenin üst ve alt kısımları aslında ayrı ayrı kasılır. Midenin alt kısmı, yiyecekleri küçük parçalara ayırmak için yaklaşık her 20 saniyede bir ritmik olarak kasılırken, midenin üst kısmı, yiyecekleri yerleştirmek ve mideyi boşaltmaya yardımcı olmak için her yutkunmada gevşer. Besin parçalandıktan sonra pilor açılır ve mide içeriğinin ince bağırsağa geçişini sağlar.
Midede motilite sorunları olduğundan şüphelenilen bir çocuğa Mide Boşalım Testi adı verilen bir test yapılabilir. Bu test, içinde radyoaktif izotop bulunan yiyecek veya formülün yutulmasını içerir. Bir nükleer tıp cihazı, midenin boşalmasının ne kadar sürdüğünü görmek için yaklaşık iki saat boyunca fotoğraf çeker. Daha karmaşık bir test olan antroduodenal manometri, midenin kasılmalarını ölçmek için burun içinden yerleştirilen bir tüp veya bir G-tüpü kullanır.
Gecikmiş Mide Boşalması (Gastroparezi) en yaygın motilite bozukluklarından biridir ve çeşitli nedenlere bağlı olarak midenin yavaş boşalmasını içerir. Bazı çocuklarda pilor kendiliğinden veya yeterince sık açılmaz. Diğer çocukların, yiyecekleri ince bağırsağa itmede etkili olmayan zayıf peristalsis veya mide kasılmaları vardır. Bazı çocuklarda ayrıca dismotilite veya ritmik olmayan ya da düzensiz kasılmalar vardır. Gastroparezi hafif ila aşırı şiddetli arasında değişebilir. Hafif vakalarda Reglan, Bethanechol veya düşük doz Eritromisin gibi hareketliliği artıran ilaçlar ile tedavi yardımcı olabilir. Bazı çocuklara piloroplasti; piloru açmak için ameliyat veya piloru rahatlatmak için pilor içine botoks enjeksiyonları gerekir. Dismotilitesi olan çocuklar, antispazmodik ilaçlar veya bağırsaktaki sinirleri gevşeten ilaçlarla tedavi edilebilir. Gastroparezi genellikle nörolojik bir nedene sahiptir, ancak virüslerden (post-viral gastroparezi), anatomik anormalliklerden ve bilinmeyen nedenlerden de kaynaklanabilir. Şiddetli gastroparezi, midenin kullanılmasını önlemek için ince bağırsağa yerleştirilen tüp ile beslenme ve hatta IV sıvıların ve besinlerin kullanılmasını gerektirebilir.
Hızlı Gastrik Boşalma (Dumping Sendromu) gastroparezinin tam tersidir, sindirilmemiş mide içeriğinin ince bağırsağa hızlı hareketidir. İki tür boşaltma vardır: yemek sırasında veya yemekten hemen sonra meydana gelen erken boşaltma ve yemekten 1-3 saat sonra meydana gelen geç boşaltma. Erken boşalma, ishal, kramp, mide bulantısı, kusma, yorgunluk ve baş dönmesi ile karakterizedir. Geç boşalma, kan şekeri regülasyonu, baş dönmesi, solgunluk, terleme ve halsizlik ile ilgili sorunlara yol açabilir. Dumping sendromunun en yaygın nedeni, piloroplasti de dahil olmak üzere mide ameliyatıdır, ancak bazı çocukların dumping için daha çok işlev bozukluğuna dayalı nedenleri olabilir. Çoğu durumda, dumping, daha küçük öğünler yemek, yemek yerken içmemek, yüksek şekerli gıdalardan kaçınmak, diyete yağ, lif veya protein eklemek ya da beslenmeye kan şekerini dengelemek için mısır nişastası koymak gibi diyet değişiklikleri ile tedavi edilebilir. Bazı çocuklar ilaçlardan fayda sağlayabilir.
İnce bağırsağın normal motilitesi karmaşıktır ve gıdayı kalın bağırsağa doğru hareket ettiren çok çeşitli veya hem düzenli hem de düzensiz kasılmaları içerir. Bir yemeğin ince bağırsaktan geçmesi yaklaşık bir buçuk ila beş saat sürer.
İnce bağırsakta motilite sorunları olduğundan şüphelenilen çocuklara, genellikle endoskopi ve kan tahlili gibi diğer standart mide-bağırsak testleri ile birlikte manometri testi kullanılarak teşhis konulur.
Kronik Intestinal pseudoobstrüksiyon (Kronik yalancı bağırsak tıkanıklığı) veya Bağırsak Dismotilitesi, nedeni ne olursa olsun, ince bağırsağın motilite sorunlarının çoğuna verilen addır. Bunlar iki ana kategoriye ayrılır: kasları etkileyen ve zayıf veya eksik kasılmalarla sonuçlanan motilite sorunları veya sinirleri etkileyen ve kontrolsüz veya senkronize olmayan peristalsis ile sonuçlanan motilite sorunları. Zayıf veya eksik kasılmalar genellikle bağ dokusu bozukluklarından kaynaklanırken, koordine olmayan kasılmaların doğası gereği nörolojik olma olasılığı daha yüksektir. Her iki durumda da, bağırsak mekanik bir şey tarafından engellenmiş gibi davranır; ancak, gerçek bir engel yoktur. Semptomlar ağrı, kusma, ishal, kabızlık ve beslenme bozukluklarını içerir. Diğer bir yaygın sorun, bakterileri normalde bağırsaktan temizleyen Housekeeper dalgalarının bozulması nedeniyle gelişen aşırı bakteri üremesidir. Bağırsak Dismotilitesini tedavi etmek zor olsa da, birçok çocuk, aşırı bakteri üremesi için antibiyotik tedavisinin yanı sıra diyet değişiklikleri veya tüple beslemeden yararlanır. Şiddetli hastalığı olan çocuklar IV beslenme, hastalıklı bağırsağı çıkarmak için ameliyat ve hatta bağırsak nakli gerektirebilir.
Normal sindirim sisteminde besinler kalın bağırsakta 30 saat gibi çok uzun bir süre kalır. Kalın bağırsağın birincil rolü, suyu vücuda geri emmektir ve kalın bağırsaktaki kasılmaların çoğu, bu yeniden emilime yardımcı olmak için tasarlanmış küçük, koordine olmayan hareketlerdir. Günde altı ila sekiz kez, bağırsak içeriğini rektuma doğru iten ve genellikle bağırsak hareketine yol açan güçlü bir kasılma meydana gelir.
Anorektal ve kolonik manometri, kalın bağırsaktaki motilite problemlerini belirlemek için kullanılan başlıca testlerdir. Baryum lavmanları ve rektal biyopsi de kalın bağırsağın belirli motilite bozukluklarının teşhisinde yardımcı olabilir.
Hirschsprung Hastalığı, rektum veya kolon duvarlarında sinir hücrelerinin yokluğu ile kendini gösteren, nadir görülen bir motilite sorunudur. Bu durum doğumda mevcuttur ve kalıtsal olabilir. Gerekli sinir hücreleri olmadan bağırsak kasılmaları gerçekleşemez ve dışkı, kalın bağırsakta sıkışıp kalarak tıkanıklık oluşturur. Mekonyumun geçişinin olmaması, kabızlık ve kusma sık görülen semptomlardır. Tedavi etkilenen dokunun bağırsaktan çıkarılması ile öncelikle cerrahidir.
Kabızlık, seyrek, büyük veya ağrılı dışkı ile sonuçlanan kalın bağırsağın çok yaygın bir motilite sorunudur. Bazı çocuklar, dışkının boyutu veya sertliği nedeniyle normal hareketliliğe rağmen dışkı çıkarmakta zorluk çekebilirler. Diğer çocuklarda ise bağırsak hareketliliğinde azalma olur dışkı çıkarmada zorluk yaşarlar. Bazı çocuklarda anüs gevşeyemez veya dışkı bırakma sürecini koordine etmekte güçlük çekerler (çıkış tıkanıklığı tipi kabızlık). Büyük veya sert dışkıları olan çocuklar, dışkılarının su ve lif içeriğini artırmak için diyet değişikliklerinin yanı sıra müshillerden veya lavmanlardan yararlanabilir. Bağırsak motilitesi azalmış veya anal sfinkter problemleri olan çocukların tedavisi daha zordur. Bazı çocuklar laksatifler ve lavmanlar ile yarar görürken bazıları cerrahi müdahalelere gerek duyabilir.
İshal, gevşek/yumuşak dışkı ile karakterize başka bir yaygın motilite sorunudur. Kalın bağırsağın ekstra kasılmaları ishale neden olabilir, ancak buna ince bağırsak bozuklukları veya emilim bozukluğu da neden olabilir. Pankreas yetmezliği veya emilim sorunu varsa kronik ishal pankreas enzimleri ile tedavi edilebilir. Dumping sendromunu düzeltmek, bazı ishal türlerinin tedavisine de yardımcı olabilir. Antispazmodikler, aşırı kasılması olan bazı çocuklara yardımcı olabilir.
Tam olarak motilite problemleri olmasa da, sindirim sisteminin fonksiyonel bozuklukları veya anatomik veya enfeksiyöz nedenli olmayan hastalıkları yakından ilişkilidir. Bunlar öncelikle midede fonksiyonel dispepsi veya hiperaljezi ve bağırsaklarda irritabl bağırsak sendromunu içerir, ancak GI yolunun herhangi bir bölümünde fonksiyonel bir problem olması mümkündür. Fekal retansiyon, birçok küçük çocuğu etkileyen başka bir yaygın fonksiyonel problemdir. Bağırsaktaki fonksiyonel problemler davranışsal olabilirken, çoğu durumda nörolojik veya nöropatik temelleri vardır. Fonksiyonel GI sorunlarının tedavisi zordur, ancak semptomatik rahatlama, ağrıyı etkileyen ilaçlarla tedavi edilebilir.